29 Ocak 2011 Cumartesi

ANİ HARABELERİ ve SARIKAMIŞ

Kars'a  gelip de,  Ani  Harabelerini  görmeden  dönmek  olmak  diyoruz  ve  yola  çıkıyoruz.  Yaklaşık  40 dk.lık  yolculukdan  sonra  varıyoruz  Harabelere.  Ani  çok  büyük  bir  yerleşim  merkezi.  Ve  bizim  için  sevindirici  yanı,  sınırlar  çizildikten  sonra  bütün  yerleşim  bizim  sınırlarımız  içinde  kalmış.  Türkiye - Ermenistan  sınırını  ayıran  Arpaçay  nehrinin  batı  yakasında  bulunan  Ani  bir  Orta  Çağ  şehri  ve  ticaret  merkezidir.
 Zenginlik  kaynağı  İpek  Yolu  olmuştur.  Tarihi  M.Ö. 5000  yıllarına  kadar  uzanır.  Bir çok  ülkenin  egemenliği  altında  kalmış,  İpek  Yolu'nun  zayıflamasıyla  şehir  değer  kaybetmeye  başlamıştır.  Moğol  istilası  ve  depremler,  şehrin  ticari  önemini  iyice  zayıflatmış  ve  Ani,  XVI. yüzyılda  terk  edilmeye  başlanmıştır.
Ani  şehrini  gezerken  insan  çok  etkileniyor.  İlk önce  hayal  edemiyosunuz  zamanı.  Bir  müddet  sonra farkındalık  başlıyor  ve  hayretler  içinde  kalıyorsunuz.  O  kadar  eski  bir  zamanda  geziyorsunuz  ki,  farklı  duygular  yaşıyor  insan...
Kesinlikle  görülmesi  gereken  bir  yer.  Şehirde,  en  büyük  ve  en  önemli  yapı  Büyük  Katedral ( Fethiye  Cami ) , sonra  Keçel  Kilisesi,  Genç  Kızlar  Kilisesi,  İpekyolu  Köprüsü,  Selçuklu  Kervansarayı,  Sultan  Sarayı,  Kral  Gagik  Kilisesi,  Ebul  Menuçehr  Camisi,  Kızkalesi,  Bakireler  Manastırı    o  kadar  geniş  bir  alan  ki,  yrım  gününüzü  muhakkak  ayırmalısınız  Ani'ye.
Çok  değişik  duyguları  bir  arada  yaşamamıza  vesile  olduğu  için  Ani  benim,  her  Kars'a  gittiğimde tekrar  tekrar  görmek  ve  gezmekten  bıkmıyacağım  bir  yer.
Ani gezimizden  sonra  birde  Sarıkamış  var.  Kars'a  çok  yakın  ve  daha  yeşil  bir  yerleşim,  o  çevredeki.  Sarıkamış'a  bu  sefer  iki  defa  gittim.  İlki  geldiğim  gün,  artık  bir  alışkanlık  haline  getirdiğim,  her  gittiğim  şehirde  daha  önceden  belirlediğim;  ihtiyacı  olan  okul  ve  öğrencilere  yardım  götürüyoruz.  bu  sefer  Sarıkamış'taki  Gazi Paşa  İlköğretim  Okuluna  ,  bize  bildirdikleri  ihtiyaçlarını  götürdüm.  Kaymakam  bey  3 - 4  ay  olmuş,  burda  göreve  başlayalı.  Çok  gayretli,  aynı  zamanda  herkes  tarafından  çok  seviliyor.  bunu  gözlemliyebiliyorsunuz.  Halkın  güvenini  kazanmış, bu  kısa  sürede.  Erdoğan  Turan  Ermiş.  Evet  kaymakam  bey  bizimlede  çok  ilgilendi.  Bizle  okula  gelip  ,  eşyaları  teslim   ederken  bizimleydi.  Okul  öncesi  sınıfı  beni  çok  etkiledi.  Fotoğraflarını  çektim.  Sizle de  paylaşıcağım.
Son  gün  tekrar  Sarıkamış'taydık.  Bu  sefer  gezmek  için.  Sarıkamış  bir  kayak  merkezi  olmuş.  Kayak  herşeyleri  diyebilirim  ama  yeterli  tesis  var mı ?  Yok  maalesef.  Pistler  çok  güzelmiş.  Çam  ağaçları  arasında  kayıyor  olmak  cok  keyifli  olsa  gerek.  biz  grup  olarak  kayma  amaçlı  gitmediğimiz  için,  telesiyejle  yukarı  çıkıp,  öğle  yemeğimizi  orada  yedik.  Bizim  gittiğimide  yeterli  kar  olmadığı  için,  rezervasyonların  % 80'i  iptal  edilmişti.  Şimdi  kar  varmış.  Çok  sevindim.  O  bölgeye  kar  çok  yakışıyor.
Sarıkamış  Şehitliği  sizlere  bahsetmek  zorunda  olduğumu  hissettiğim  ama  her  konusu  açıldığında,  sizlerde de  oluyordur  mutlaka.  İçimde  bir  şeylerin  koptuğu  bir  yer.  Ayrıntılara  girmek  istemiyorum  ama  burada  Osmanlı  90  bin  evet  maalesef  tam  90  bin  şehit  verdi.  Hemde  savaşarak  değil.  Donarak  öldü  bütün  evlatlar.  Türk  tarihinin  en  dramatik  olaylarından  biri  olarak  hafızalarımızdan  hiç  silinmeyecek.
Bu  beni  çok  duygulandıran  konudan  sonra  ,  bir  başka  eğilmemiz  gereken  bir  konuyu  sizlerle  paylaşmak  istiyorum.  Sarıkamış  ilçesi,  İnönü  mahallesinde  bulunan  Katerna  ( Av ) Köşkü.  Köşk  Ruslar  tarafından  XIX.yy  sonunda  yaptırılmış.  Rus  Çarı  II.  Nikola  ve  eşi  1916  yılında  Av  Köşkünde  kalmış.  Köşkün  tamamı  ahşaptır. Ve  tek  bir  çivi  kullanılmadan  inşa  edilmiş.  Ne  yazık ki  şu  anda  atıl  bir  durumda.  Bekçi  olmadığı  içinde  her an  olası  bir  yangınla  yok  olma  tehlikesiyle  karşı  karşıya.  Bu  korkumuzu  kaymakam  beye  ilettik.  Dikkate  alacağını  umuyoruz.
Sevgili  dostlar,  bu  sene  Kars  ve  çevre  gezimiz  böyle  geçti.  Gezi  hikayelerimi  sizlerle  paylaşmaya  devam  edeceğim.  Görüşmek  üzere.......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder