Kars'a gelip de, Ani Harabelerini görmeden dönmek olmak diyoruz ve yola çıkıyoruz. Yaklaşık 40 dk.lık yolculukdan sonra varıyoruz Harabelere. Ani çok büyük bir yerleşim merkezi. Ve bizim için sevindirici yanı, sınırlar çizildikten sonra bütün yerleşim bizim sınırlarımız içinde kalmış. Türkiye - Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay nehrinin batı yakasında bulunan Ani bir Orta Çağ şehri ve ticaret merkezidir.
Zenginlik kaynağı İpek Yolu olmuştur. Tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanır. Bir çok ülkenin egemenliği altında kalmış, İpek Yolu'nun zayıflamasıyla şehir değer kaybetmeye başlamıştır. Moğol istilası ve depremler, şehrin ticari önemini iyice zayıflatmış ve Ani, XVI. yüzyılda terk edilmeye başlanmıştır.
Ani şehrini gezerken insan çok etkileniyor. İlk önce hayal edemiyosunuz zamanı. Bir müddet sonra farkındalık başlıyor ve hayretler içinde kalıyorsunuz. O kadar eski bir zamanda geziyorsunuz ki, farklı duygular yaşıyor insan...
Kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Şehirde, en büyük ve en önemli yapı Büyük Katedral ( Fethiye Cami ) , sonra Keçel Kilisesi, Genç Kızlar Kilisesi, İpekyolu Köprüsü, Selçuklu Kervansarayı, Sultan Sarayı, Kral Gagik Kilisesi, Ebul Menuçehr Camisi, Kızkalesi, Bakireler Manastırı o kadar geniş bir alan ki, yrım gününüzü muhakkak ayırmalısınız Ani'ye.
Çok değişik duyguları bir arada yaşamamıza vesile olduğu için Ani benim, her Kars'a gittiğimde tekrar tekrar görmek ve gezmekten bıkmıyacağım bir yer.
Ani gezimizden sonra birde Sarıkamış var. Kars'a çok yakın ve daha yeşil bir yerleşim, o çevredeki. Sarıkamış'a bu sefer iki defa gittim. İlki geldiğim gün, artık bir alışkanlık haline getirdiğim, her gittiğim şehirde daha önceden belirlediğim; ihtiyacı olan okul ve öğrencilere yardım götürüyoruz. bu sefer Sarıkamış'taki Gazi Paşa İlköğretim Okuluna , bize bildirdikleri ihtiyaçlarını götürdüm. Kaymakam bey 3 - 4 ay olmuş, burda göreve başlayalı. Çok gayretli, aynı zamanda herkes tarafından çok seviliyor. bunu gözlemliyebiliyorsunuz. Halkın güvenini kazanmış, bu kısa sürede. Erdoğan Turan Ermiş. Evet kaymakam bey bizimlede çok ilgilendi. Bizle okula gelip , eşyaları teslim ederken bizimleydi. Okul öncesi sınıfı beni çok etkiledi. Fotoğraflarını çektim. Sizle de paylaşıcağım.
Son gün tekrar Sarıkamış'taydık. Bu sefer gezmek için. Sarıkamış bir kayak merkezi olmuş. Kayak herşeyleri diyebilirim ama yeterli tesis var mı ? Yok maalesef. Pistler çok güzelmiş. Çam ağaçları arasında kayıyor olmak cok keyifli olsa gerek. biz grup olarak kayma amaçlı gitmediğimiz için, telesiyejle yukarı çıkıp, öğle yemeğimizi orada yedik. Bizim gittiğimide yeterli kar olmadığı için, rezervasyonların % 80'i iptal edilmişti. Şimdi kar varmış. Çok sevindim. O bölgeye kar çok yakışıyor.
Sarıkamış Şehitliği sizlere bahsetmek zorunda olduğumu hissettiğim ama her konusu açıldığında, sizlerde de oluyordur mutlaka. İçimde bir şeylerin koptuğu bir yer. Ayrıntılara girmek istemiyorum ama burada Osmanlı 90 bin evet maalesef tam 90 bin şehit verdi. Hemde savaşarak değil. Donarak öldü bütün evlatlar. Türk tarihinin en dramatik olaylarından biri olarak hafızalarımızdan hiç silinmeyecek.
Bu beni çok duygulandıran konudan sonra , bir başka eğilmemiz gereken bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Sarıkamış ilçesi, İnönü mahallesinde bulunan Katerna ( Av ) Köşkü. Köşk Ruslar tarafından XIX.yy sonunda yaptırılmış. Rus Çarı II. Nikola ve eşi 1916 yılında Av Köşkünde kalmış. Köşkün tamamı ahşaptır. Ve tek bir çivi kullanılmadan inşa edilmiş. Ne yazık ki şu anda atıl bir durumda. Bekçi olmadığı içinde her an olası bir yangınla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu korkumuzu kaymakam beye ilettik. Dikkate alacağını umuyoruz.
Sevgili dostlar, bu sene Kars ve çevre gezimiz böyle geçti. Gezi hikayelerimi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Görüşmek üzere.......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder