18 Şubat 2012 Cumartesi

Dubrovnik

İlk  önce  şunu  söylemeliyim.  Otel  çok  rahat  ve şık  bir  otel.  Belki  biraz  yorgunluktan  birazda  rahatlık,  deliksiz  bir  uyku  çektim  diyebilirim.  Sabah  biraz  erkende  uyanınca  ver  elini  Budva  sokakları.
Kaldığımız  otel,  merkezin  biraz  dışında  kalıyor.  Bende  hemen  eşofmanlarımı  giyip,  şehir  merkezine kadar  yürüyüşe  çıktım.  O  kadar  iyi  geldiki  anlatamam.  Hem  yürüyüş  hem  de  hiç  bilmediğiniz  bir  yaşama  dahil  olmak  bana  çok  büyük  keyif  verdi.
Grupla  kahvaltımızın  ardından,  çok  merak  ettiğim  Dubrovnik  yollarına  düşüyoruz.  Düşüyoruzda  gidene  kadar  geçtiğimiz  yollar,  manzaralar  inanılmaz  ve  anlatılmaz.  bu  deneyimden  sonra  Dubrovnik  gezisi  için  kesinlikle  karayolu  diyorum.  Uzunca  bir  yol  olmasına  rağmen,  gözümüzü  kapatamadık.  Aman  birşey  kaçırmayalım  diye. Diyorum  ya,  araları  otobüsle  gitmek  şart.  Vip  Turizmden  bize  eşlik  eden  rehberimiz  bize  çok  yardımcı  oldu.  Grupta  kalabalık  tabii.
Manzaraydı,  molaydı  derken  en  sonunda  Dubrovnik'e  vardık.  Otele  yerleşme  ve  biraz  dinlenme  ver  elini  sokaklar.  bu  arada  otelimiz  şehir  merkezinde  olsun  istedik.  Çünkü  üç  gün  burda  kalıcaz  ve  sokak  sokak  gezelim  diye  düşündük.  çok  da  iyi  yapmışız.
Dubrovnik  çok  şirin  bir  o  kadar  da  ilginç  bir  yer.  Daha  önce  bu  tarz  bir yerde  böyle  üç  gün  boyunca  kalma  imkanım  olmamıştı.  Bana  hoş  geldi.  Hatta  daha  uzun  süre  bile  kalabilirim  dedim kendi  kendime.  Size  nasıl  anlatayım  bilemedim.  Burası  küçük  bir  sahil  kasabası.  Şehrin  merkezi  surların  içinde  ve  deniz  kenarında.  Hayal  edemiyor  insan.  Denizin  dibine  kadar  gelen  surlar.  Ama  dedim  ya  çok  ilginç.  Sur  içi,  daracık  sokaklar,  bu  sokaklarda  dip  dibe  ufak  ufak  dukkanlar,  bu  dukkanlarda  birbirinden  şık  ve  çarpıcı  objeler.  Sizin  anlayacağınız,  vaktin  nasıl  geçtiğini  anlayamıyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder