Günaydın. Keyifli bir gün olacağı, belli hava pırıl pırıl güneşli demek isterdim. Ama sabah 04.30. Her yer kapkaranlık. Bu saatte niye mi kalktık? Kalktık çunkü arkadaşlar balona binecek , bende resimlerini çekicem demiştim ya. Lobide buluşup, balon şirketinin minibüsleri gelip bizi alsın diye bekliyoruz. Balonların havalandığı yer, otelimize çok yakın. O yüzden en son bizi alacaklar. Neyse sonunda geldi ve heyecanla balonların havalanacağı yere geldik.
Etraf çok kalabalık. Türk olarak nerdeyse bir tek biz varız diyebilirim. Bütün yabancı turistler ve bizler heyecanla balonların şişirilmesini bekliyoruz. Hava biraz rüzgarlı. Güvenli uçuş için, uygun hava şartlarının oluşmasını bekliyoruz. Bir saatlik beklemenin sonunda, maalesef bugun uçamıyacağımızı bildirdiler. Haydi tekrar otelimize döndük. Tabii büyük bir hayal kırıklığı ama yarın sabah tekrar deneyeceğiz inatla. Saat çok erken ama hiç birimizde uyku yok. Sabah ayazını yemiş veee ister istemez ayılmışız. Gün doğumu Kapadokya'da çok özel. Tavsiye ederim. Bizde arkadaşlarla, güneşin doğuşuna şahitlik edip, biraz da olsa dinlenmek için odalara döndük.
Sabah buluşup, kahvaltıdan sonra gün boyu sürecek turumuz için yollara düştük yine. İlk olarak yeraltı şehirlerinden biri olan Derinkuyu'ya gittik. Derinkuyu yeraltı şehrinin derinliği yaklaşık 85 m'dir. Bu yeraltı şehri, bir yeraltı şehrinde bulunan tüm özelliklere sahip. ( ahır, kiler, yemekhane, kilise, şırahane v.s. ). Ayrıca 2. katta misyonerler okulu bulunmakta. Geniş bir alan olan okulun tavanı yeraltı şehirlerinde pek rastlanmayan beşik tonoz ile örtülü ve yeryüzü ile bağlantısız. 1965 yılında açılan Derinkuyu Yeraltı şehrinin halen yüzde onu gezilebiliyor. Derinkuyu'daki mistik gezimizin ardından Kayaçların ve peribacalarının birçok şekilli erozyona uğradığı Devrent Vadisini de gezip, oradan da Nevşehir merkezine 10 km uzaklıkta bulunan Uçhisar'a geçerek turumuza devam ediyoruz. Kale olarak Hititler döneminden itibaren yerleşmelere sahne olan, doğal konumu nedeniyle bir hisar görünümündeki yapı, tüm Kapadokya manzarasına hakim ve tek kelimeyle olaganüstü.
Bugün Ürgüp'ü de gezicez, görüyosunuz o kadar çok gezicek yer var ki, Kapadokya'da mesafelerde yakın olduğu için bir günde bir çok yer görme imkanı buluyoruz. Üzüm kültürü ve şarapçılığın çok yaygın olduğu bölgede çeşitli şarapları tatmak ve tanımak üzere Şarap Mahzenlerini gezip, şarap nasıl yapılıyor. Bu konuda bayağı bilgileniyoruz. Otele dönme vakti geldi de geçiyor bile. Herkes odalarını özlemiş, konuşmalardan onu anlıyorum. Akşam yemeğinde buluşmak üzere, odalara çekiliyoruz. Tabii çıtır çıtır yanan şöminelerimiz bizi bekliyor.
Akşam yemeğimizi otelin çok yakınında ( yürüyüş mesafesinde ) Alaturka Restoran'da alıyoruz. Kendine has mönüsü var restoranın. Çok lezzetli gerçekten. Her gelişimizde bir akşam yemeği muhakkak burada. Siz de deneyin derim. Yemeğimizi afiyetle yiyip, otelimize dönüyoruz. Bu ne acele diyorsanız, söyleyeyim, muhteşem bir fasıl grubu var ve otele gelecek bizim için. Her sene geldiğimizde, otele gelip bizlere çok keyifli saatler geçirtiyorlar. Halam ( Yıldız ) bizimle olursa, bu keyif ikiye katlanıyor. Çünkü, hem sesi çok güzeldir halamın, hemde çok güzel dans eder. Bütün gruba yansır onun pozitif enerjisi. Öyle olunca da, unutulmaz anılarla bir daha ki Kapadokya gezisini düşünür oluyor herkes. Bu sene de sayesinde muhteşem, çok eğlendiğimiz bir akşam geçiriyoruz. Sabaha karşı yatmaya giderken, baloncular ( balona binen grup ), kara kara düşünüyoruz. En sonunda yatmamaya karar verip, biraz dinlenip ver elini balon. Yarın son günümüz, ama çok dolu geçicek yine. Garanti veriyorum. Balon maceramızdan başlayarak, yine bütün günümüzü sizlerle paylaşıcağım. Buluşmak üzere diyor, yine çok özel Canan fotoğraflarıyla sizleri başbaşa bırakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder